TÜRKİYE’DE ASANSÖR CE BELGELERİ

           Bilindiği gibi Türkiye’de asansör firmalarının monte ettikleri asansörleri Avrupa direktiflerine uygunluk anlamına gelen CE belgesini iliştirerek yapması bir zorunluluktur. 4703 sayılı kanun ile 2001 yılında ülkemize gelen bu zorunluluk Türkiye’deki asansör firmalarının avrupa birliği direktifleri içinde yer alan şu anda 2014/33/AB Asansör direktifine göre uygunluk değerlendirmesi (CE belgesi alma) yapılmasını istemektedir. Uygunluk değerlendirme (conformity assestment) ürüne CE belgesi iliştirecek firmanın hangi metoda göre bu işlemi yapacağının tarifidir. Avrupa birliği direktiflerinde uygunluk değerlendirme yöntemleri modüler yaklaşıma göre belirlenir. İsminden de anlaşıldığı gibi her bir modül ya da modüller asansör firmasının CE belgesi alma yoludur. Asansör firmaları kendi yapılarına göre kendisine uygun gelen bir ya da birkaç modülle uygunluk sağlayıp asansörüne CE markasını iliştirebilir.

           Türkiye’de asansör firmalarının en çok tercih ettiği uygunluk değerlendirme modülleri Modül H1, Modül B+E ve Modül G dir. Diğer modüllerin neredeyse hiç bir kullanımı yoktur. Asansör firmalarının bu modülleri tercih etmesinin elbette sebepleri vardır. Şimdi sıra ile neden bu modüllerin tercih edildiğini açıklayalım.

           Modül H1 belgesi Tam kalite güvence sistemi demektir ve ISO 9001 kalite yönetim sistemini esas alır. Tasarım esaslı bir modüldür. Biri elektrik/elektronik  ve diğeri makine/mekatronik olarak iki mühendisin olması bakanlık tarafından zorunlu hale gelmiştir. Asansör Modül H1 Belgesi Elektrikli asansör için ve hidrolik asansör için ayrı verilmesi gereken bir belgedir. Bünyesinde mühendisleri barındıran asansör firmaları için en ideal modüler sistemdir. Bu firmaların çoğunlukla iş hacimleri ve montaj sayıları fazladır. Türkiye’de asansör montaj ihalelerine girebilmek için yüzde 99 oranında bünyesinde iki adet SMM belgeli mühendis olabilen  bu belgenin olması şarttır. En önemli avantajlarından biriside eğer asansör standartının şartlarını uygularken sapma olması halinde uygulanan risk analizi ile ilgili firmanın kendisinin bu işlemi yapabilmesidir. Bilindiği gibi eğer asansörde risk analizi gerekiyorsa bunu eğer modül H1 tasarım inceleme belgesi yok ise Modül G üzerinden yapmamız gerekir. Bu durum yasal mevzuatla sabit olmamakla beraber bakanlık tarafından zorunlu tutulmuştur. Yeterli sayıda asansör montaj kapasitesi olan ve uygun mühendis personelini karşılayabilecek altyapı ve finansmana sahip olan firmalar için esneklik açısından en uygun belge modül H1 belgesidir. Belgenin doğası gereği modül H1 belgesi olan firmalar dış kaynaklı olarak mühendislik hizmeti alamazlar.

           Modül B + E belgesi iki adet belgedir. Modül B belgesi ve Modül E belgesi. Modül B belgesi montajını yapabileceğiniz asansör tipleri ile ilgili bir belgedir. Bu tipler genelde Elektrikli direkt askı, elektrikli endirekt askı ve hidrolik endirekt askıdır. Bu tiplerden bir ya da birkaçını alabilmek için asansör firmasının her tipten bir adet denetime göstermesi gerekmektedir. Asansör firması belgenmek istediği tiple ilgili  tip projeleri ve her bir güvenlik aksamından 5 marka civarında teknik dosyasında belirtir. Belirlenen tip özellik aralığının dışına çıkamaz ve tespit edilen kullanabileceği kompanentlerinde dışına çıkamaz. Modül B belgelendirme işlemi bu şekildedir. Modül B belge alma süreci onaylanan asansör firmaları modül E belgesini artık alabilirler. Modül E belgesi ISO 9003 belgesi esaslıdır.

           Asansör Modül B + E Belgesi Türkiye’de çok kısa zamana kadar en çok tercih edilen uygunluk değerlendirme metoduydu. Sebebi ise firmaların bu modül sisteminde SMM (Mühendis odası onayı)  belgeli iki adet mühendis çalıştırma zorunluluğunun olmamasıdır. Bakanlık bu yöntemde asansör firmalarının dış kaynaklı olarak bu hizmeti almalarına müsaade etmiştir. İnşaat firmalarının dış kaynaklı olarak yapı denetim firmalarında dış kaynaklı hizmet aldığını düşünürsek bu hizmetinde dış kaynaklı olarak alınması kadar olağan bir durum yoktur. Aynı zamanda modül G belgesi ile işlem yapanlarda bu şekilde proje hizmeti alabilirler.

           Modül B + E belgesinin avantajları olduğu kadar dezavantajları da vardır. Mühendis çalıştırma gücü olmayan firmalar için çok uygun olan bu yöntem aynı zamanda tip sınırı ve güvenlik kompanenti sınırı ve risk analizi yapamama gibi bir takım dezavantajları da yanında getirmektedir. Asansör firması modül B belgesinde belirtilen tip ve kompanentlerin dışına çıkamaz. Farklı tipler için tip ekletme işlemi yapması gerekir. Eğer asansör montajında risk analizi işlemi var ise bu modülü kullanamaz. Bakanlık bu durumlarda modül G belgesi alınmasını şart koşmuştur. Sürekli aynı tip montaj yapan firmalar için ideal bir CE belgesidir. Firmalar genelde az sayıda gelen  farklı tip montajları  (hidrolik, endirekt vs.) modül G fiyatını içine koyarak teklif verirler. Risk analizi durumu olursa zaten risk analizleri binanın uygunsuz mesafeleri (kümet tavan, kuyu üstü, kuyu altı, kapı üstü kiriş) ile ilgilidir ve müteahhit tarafından karşılanmaktadır. Ne yazık ki modül B+E nin son zamanlarda çok kullanılmamasının sebebi modül G ye olan ilgilidir.

           Modül G Belgesi, şu sıralar Türkiye’de en çok kullanılan uygunluk değerlendirme yöntemidir. Birim doğrulama yöntemi olup tek bir asansöre alınan CE belgesidir. Kalite yönetim sistemine ihtiyaç yoktur ve dış kaynaklı olarak proje hizmeti alınabilir. Her tip asansör için uygundur ve genelde standart sapma için yapılan risk analizi durumları için kullanılır. Montaj adedine göre mali yükü artar. En büyük problemi zamandır. Modül H1 ve Modül B + E de yılda bir kez denetim olmaktadır. Fakat modül G ile her asansör için denetim ve denetim süreci gerekmektedir. Buda yapılan işi bir anda 3 katına çıkarır. Montaj sayısı düşük bakım ve revizyon firmaları için çok uygundur. Ülkemizde risk analizinin olduğu durumlarda tescil alabilmek için Modül G belgesi ya da Modül H1 Tasarım inceleme belgesi şart koşulmuştur. Bu yüzden risk analizi durumları için çare niteliğindedir.

 

 

İlgili Yazılar